20 Kasım 2013 Çarşamba

DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ.

Çocuktuk , ne kadar da masumduk.Çamurdan yaptığımız pastalarımız vardı bizim , dünyanın en lezzetli pastalarıydı.Arka bahçemiz ne kadar da büyüktü , tüm oyunlarımızı sığıdırırdık. Üstelik bir de yer kalırdı , oyundan sonra yemek için , gömdüğümüz patateslerimiz vardı. Dünyanın en büyük şarkıcılarına sahiptik , en hızlı koşucularına sahiptik , en güzel prenseslerdik ve dünyanın en yakışıklı prenslerine sahiptik.Atlarımız vardı bizim , beslediğimiz köpeklerimiz , kedilerimiz vardı bizim.Canımız yandığında ağlardık ve bir el dokunurdu bize hadi gel evcilik oynayalım derdi , unuturduk hemencecik.Koşardık hemde son sürat koşardık.Neden koşardık bilmezdik ama çok mutluyduk !!! Makarnaları boyardık rengarenk.Canımız ne renk isterse ona boyardık ve dünyanın en güzel mücevherleri olurlardı.Bir de satardık onları bol bol çikolata , sakız alırdık.Tüm çocuklara yeterdi.Ne de zengindik biz. Ağaç tepelerindeydik hep. Gülüşürdük aşağılara bakıp.Ne de yükseklere çıkardık...İstop , yakartop ,kukalı saklambaç en lüks oyunlarımızdı bizim.Lastik atlardık.Bilekler , bel , boyun...Sıraya girerdik aç kapıyı bezirgan başı derdik.
Ne zaman büyük hatırlamıyorum bile...Çocuk olmak güzeldi , mutluluk ,sevgi doluydu.Hüzünlere yer yoktu.Yorgunluktan hemencecik uyurduk , kabuslarımız yoktu. Herşeyin en temizini görürdük , bilmezdik kötülüğü.Affetmenin anlamını bilmezdik sadece hadi artık barışalım ya derdik ve devam ederdik kaldığımız yerden.Kin tutamazdık biz.Hiçbir çocuk tutamaz ki kin.
Çocuk olmak güzeldir , hayaller ülkesinde mutlu yaşamak güzeldir.Sevginin en saf halini yaşamak güzeldir.Tüm dünyada ki tertemiz çocuklar ; DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ 'nüz kutlu olsun. Sizi temiz tutmaya , doğru tutmaya , mutlu tutmaya çaba göstermeye devam edeceğiz. Umudunuz bizler için hep bir umuttur..!!!



19 Kasım 2013 Salı

KTO (Kore Turizm Organizasyon) sponsorluğu ile K-F (Kore Fans) ailem ile Vodafone Maratonu !!

17 Kasım 2013 , sabah 06:30 !!!! Hemen bir yo yoo 2 fincan kahve içmem gerekiyor.Bugün pazar ve erken saatte ayaktayım !! 2 hafta boyunca bugünü bekledim, vodafone maratonu.Aslında bu maratona katılma amacım , "dilek listem" de bulunan maddelerden biri.Boğaziçi Köprüsü 'nü yürüyerek geçmek.



KTO sponsorluğu ile bu sene yine yeniden K-F ailesi hep birlikte yürüyeceğiz.Tabi ben bu sene ilk defa K-F ailem ile yürüyeceğim hatta ben ilk defa Boğaziçi Köprüsü 'nü yürüyecek geçeçeğim ^^

Anlayacağınız heyecan ultra !! Vodafone organizasyon 'da bize büyük bir süpriz yapıyor.Halk yürüyüşü alanına gittiğim de , alanın 4 'e bölünmüş olduğunu görüyorum.Büyük kalabalık içersin de zorluklar ile yürüyerek 2.start noktasına ulaştığım da bam !!!!! 1.start noktasına geçiş yok ve K-F ailem orada !!!
Adamlara neredeyse yalvaracak duruma geldim ama yok illa da geçirmem , en sonunda patlamama neden olan cümle geliyor "erken gelseydin" eh bu cümleden sonra dileği kim tutar : ))) Neredeyse tüm vodafone organizasyonunda ki ukala , kendini beğenmiş , kendilerini bir halt zannetmiş tümüyle atıştığımı söyleyebilirim.İşin ilginç yanı bana ve birkaç kişiye geçiş yok demelerine rağmen bir bakıyoruz ki patır patır birileri 1.start noktasına geçiyor.Bunlar kim diyorum o zaman ? onlar maratoncu.(Maratoncular yeşil renkli numaralılar , halk yürüyüşündekiler siyah) Ama onlar siyah diyorum !! adam yanımda kaçıyor : ))))
Her neyse fazla uzatmayayım , orada maratoncuların haşin gidişatı yüzünden ezilme tehlikesi geçirince , zabıta abilerden bir tanesi beni çekip alıyor hadi koş diyor ve K-F aileme kavuşma anım yaşanıyor.Tabi benim kadar şanslı olmayan , K-F ailesi bireylerinden arka start noktalarında kalanları bekleme moduna geçiyoruz.Sağ ve Sol kenarlara ayrılıp , Kore ve Türk bayraklarımızı yukarı kaldırıp "Korea-Fans üyeleri buraya" diye bağırma seremonimiz başlıyor.Sanırım 4.start noktasına kadar önümüzden geçen tüm halk kesimi bizi ve K-F olayını öğrenmiş duruma gelmiştir : ))










K-F aile bireylerimizi toparladıktan sonra bizde Halk yürüşümüze başlıyoruz.





İnanılmaz bir kalabalık.Sesini duyurmak isteyen topluluklar , sadece eğlenmek adına gelen topluluklar , destek toplulukları.Neredeyse herkes burada.Ve muhteşem bir aura !!! Köprü'ye giriş yoluna girmeden önce , sağ kısımda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sn:Kadir Topbaş halkını !! selamlıyor :) Ah tabii K-F üyeleri kendilerini en güzel şekilde selamlatarak , ve gayet düzenli bir şekilde geçişini tamamlayarak en nihayetinde köprü girişine ulaşıyoruz.Aa bir adam elinde fotoğraf makinası durun durun size süpriz var diyor,biz şaşırmış vaziyette beklerken o da ne Sn.Kadir Topbaş koşarak ortamıza geliyor ve bizimle fotoğraf çektiriyor !! ve yine koşarak uzaklaşıyor ! Sonradan öğrendiğimiz ; Sn.Kadir Topbaş bizimle fotoğraf çektirebilmek için 500 mt.boyunca baya bir koşmuş (maratona katkımız olmuş) : ))




4 tane kardeşimiz bizlere dans gösterisi hazırlamışlar,tam köprü girişinde bizlere gösterilerini sunuyorlar. KPop dans cover !! Harikalar , bayılıyorum hepsine de , muhteşemler !!




KTO sponsorluğun da , K-F ailem ile sonunda Boğaziçi Köprüsündeyiz.Mutluluktan uçabilirim !!! Bir dileğim daha gerçekleşiyor !!! Muhteşem bir atmosfer ile karşı karşıyayım.Sağ tarafıma mı bakmalıyım , sola mı ?!! nerede fotoğraf çekilmeliyim.Delirmiş bir vaziyette fotoğraf çekip duruyorum (buraya koyacağım fotoğrafları seçmek o kadar zordu ki !!)

Evim Şahane programının güleryüzlü , cana yakın ekibi ve Selim bey , zombi kılığına girmiş üniversite öğrencileri , tango öğrencileri , dünya diyabet destek grubu , Koreli süpermanımız , Engelli arkadaşlarımız , kameralar , basın , çocuklar , köprünün üstünde satranç oynayan miniklerimiz , horon tepenler , bir başına BERTA KÖPRÜ 'sü için destek arayan amca , emekli generalimiz !! Tam bir karnaval alanı : )

























Ve hayalim gerçekleşerek , köprüyü başarılı bir şekilde gayet kaplumbağa hızıyla geçiyoruz ^^



Teşekkürler KTO ! , Teşekkürler K-F Ailem !!! ve Teşekküler Vodafone !!! 

Önümüzde ki yıl maraton 'da yeniden görüşmek üzere. xoxo !!!!




3 Kasım 2013 Pazar

TÜYAP 32.Uluslararası Kitap Fuarı

Bu sene ki fuarın konuk ülkesi Çin. Ne yazık ki bugün fuara geç kaldığımdan Çin uyruklu sanatçılara vakit ayıramadım. Tercihim , arayıpta bulamadığım kitapları bulmaya odaklanmak oldu. Fuar olduğu için ( ne de olsa sene de bir defa ve kapsamlı oluyor) aradıklarımı bulurum , hem de uygun fiyata alırım dedim. Ben öyle sanayım ! Aradığım pek çok kitabı bulamadığım gibi o çok meşhur indirimli fiyatları da pek bulamadım. Kapıdan girdiğiniz anda mutlaka hangi yayıncılığın nerede olduğunu belirten plancığı almayı unutmayın. Giriş 7 TL. Öğrenci , eğitimci ve emekliler kartlarını göstererek ücretsiz fuar alanına girebilirler. Yaklaşık olarak 12 fuar alanı bulunmakta. Resim sergisini de alanlar içersinde bulabilirsiniz. Bugün fuarda yaşadıklarıma gelince :)) Merve ile zaten alacağımız kitaplar ve yayınevleri belli olduğundan , plancık elimizde fuar alanında koşturmaya başladık. Tabii kitaplara meraklı olunca ister istemez takılıp kalıyorsunuz standlarda. Ve ben Canan Tan 'ın kitaplarını görünce dayanamadım ve bende bulunmayan kitaplarını incelemeye başladım. O sırada bir başka bayanda yanında ki arkadaşına yazarın kitaplarını övüyordu ve 1-2 kitabını önerip almalısın diyince , ben dayanamadım araya girip kesinlikle okumalısınız diyerek sohbete dahil oldum :)) bayanlar gidince stand da ki bey ile konuşmaya başladık. Ve ben Canan Tan ' ın imza gününü kaçırdığımı (dün sanıyordum ) çok üzüldüğümü söyledim. Meğer ise beyfendi yazarın eski editörüymüş :) ve hayır kaçırmadın diyince ben havalara uçtum ^^ buyrun fotoğraflarım 






Canan Tan ile sıcacık sohbet edip kitaplarımı da imzalattıktan sonra Merve ile koşturmaya devam :) Hint destanı olan bir kitabı arıyorum , net üzerinden baktığımda yayınevi belli fakat yayınevi standındakilere sorduğumda bön bön suratıma bakıyorlar ve en sonunda bir bey artık o kitabı basmadıklarını söylüyor. Sadece gülüyorum ve teşekkür edip oradan da ayrılıyoruz. Sırada ki hedefimize giderken bir stand dikkatimi çekiyor. Gita Yayıncılık , "Tango Galata" ! Kitabı incelemeye başlıyorum. Hem eski Istanbul 'u anlatıyor hem de bir aşkı. Dururmuyum hemen alıyorum :)) 


Stand da bulunan Fransız bayan yazar ile tanışıyoruz. Gisele Durero-Köseoğlu. Çok şeker , güleryüzlü bir bayan. 8 yıllık bir araştırma sonucu Anadolu Selçuklular zamanını ve bir aşkı konu alan romanını yazmış. Kendisi Türkiye 'de yaşıyor ve edebiyat öğretim görevlisi. Inanılmaz bir merak ile okuyacağım kitabını !! 


Gisele hanımla yeniden görüşmek üzere diyerek ayrılıyoruz. Ve yine koşturmaca :)) Kitap dünyası inanılmaz güzel ve bu koşturmaca bize çok büyük zevk veriyor. Merve ile bir ara ayrılıyoruz ve ben büyük şevk ile okuduğum "Kayıp Gül" adlı kitabın yazarı Serdar Özkan 'ın diğer romanlarını incelemeye gidiyorum. Serdar Özkan yayınevini değiştirince arka arkaya "Kayıp Gül" ün devamı olan 3 kitap daha çıkartmış. 


Serdar Özkan 'ın imza günü ve saati : cuma 16:30. 

Merve ile aradığımız birçok kitabı bulamadık ama aklımızda olmayan birçok kitap aldık. Ve çok tatlı güleryüzlü harika yazar ve editörler ve stand görevlileri ile tanıştık. Vakıflara ve sahaflara özel (uzun ve dar bir kolidor ) bir alan ayrılmış. Mutlaka alanı ziyaret edin. Kapanışa kadar kaldığımız fuardan üzülerek ayrılıyoruz. Ama gene gidecez kararlıyız çünkü gezemediğimiz , inceleyemediğimiz alanlar var :)) 

NOT : Metrobüs (Avcılar kampüsünden tekrar biniyorsunuz) son durak TÜYAP fuarının önü oluyor. Aklınızda bulunsun dedim. 

Kitap dünyasın da sizlere de mutluluklar diliyorum. Xoxo !!!