27 Ekim 2013 Pazar

Bir Kahve içelim mi Nejat ?

İçimden geldi yazmak istedim.Başka bir neden yok.

"Bir kahve içelim mi ?" Ne kadar basit ve kuvvetsiz bir cümle.Aslında altında yatanlar belki de dünyanın en güçlü hisleri bana göre.
Kahve ucuzdur , basittir.Bakma şimdi marka oldu , yabancı kahveler girdi dünyamıza da pahalı oldu , gösteriş malzemesi oldu.Aslında ucuzdur kahve ve hani derler ya "40 yıl hatırı vardır" diye.Bahanedir aslında o ucuz kahve.Amaç ,can sıkıntısını gidermektir.Ya da dostunun endişelerini dinlemektir.Hele ki bugünler de hayat mücadelesinde ara vermektir 1 kahve içmek.Canım sıkılır 2 muhabbet olsun gülelim isterim o yüzden derim hep "hadi gelde bir kahve içelim" ya da özlemişimdir ya da hissetmişimdir dostumun dertleşmeye ihtiyacı olduğunu.En uzakta ki dostuma bile "birgün geldiğinde kahve içelim" derim.O yüzdendir "40 yıl hatırı " olmasının.Kahve 'nin yanında ki muhabbet yoktur hiçbir şeyde.Ne rakı masasında , ne çay sohbetlerinde.Kahve bir başkadır.Önce havadan sudan , sonra memleket meselelerinden bahsedersin.Sonra biran gelir anlatmaya başlarsın ruhunu , yaşadıklarını.Kısa ve özdür ama seni rahatlatır.Ve kahve bittiğinde hadi kalkalım derken bir gülümseme ile ayrılırsın kahve'ni paylaştığınla.Ne vatanı kurtarırsın , ne meseleleri çözersin.Sana bir kahve zamanının verdiği , bir dostla geçirilen güzel bir zamandır ve anlarsın ki "yalnız değilsin".
Belki birgün "1 kahve" içeriz sevgili Nejat.




18 Ekim 2013 Cuma

Mudanya 2. Gün ve Trilye ( Zeytin Bağı )

Bir gece öncesi geç yattığımızdan dolayı kalkışımız da bir hayli geç oldu :)) öğlen 14:00 gözümü açma çabalarına girdiğim de nesli benden 1 saat önce uyanmış olduğunu söylüyordu. Hemen kahve suyunu koyup hazırlanmaya başladım. Kahvemi içip yarım saat içinde evden çıktık. Deli gibi açtık !!! Mudanya 'da her 2 dakika da bir dolmuş var , şayet arabasız gelseniz dahi ulaşım zorluğu çekmezseniz. Mudanya 'dan Trilye 'ye yarım saatte bir varmış. 
Durakta minibüs beklerken :)


Mudanya'dan Trilye ( Zeytin Bağı) yaklaşık 20 dakika sürüyor. Bir tarafınız deniz , bir tarafınız dağ ! Tamamen doğanın içersinde yol alıyorsunuz. 


Karnımız aç olduğundan hiçbir şeyi gözümüz görmez halde direk sahile indik. Bize eşlik eden çok sevimli dostlarımız vardı :)


Nesli 'nin daha önceden ailesi ile gelmiş olduğu Cafe 'ye oturduk. Ve mis gibi gözlemelerimizi sipariş ettik. Çiğ Börek'siz olmaz !!


Güzelce karnımızı doyurduk. Biz karnımızı doyururken bize eşlik eden Poyraz isimli dostumuza da ziyafet çektirdik :)



 Hava bol yağışlı olduğundan biraz daha oyalanmaya karar verdik. Türk kahvelerimiz eşliğinde koyu bir sohbete daldık. Yağmur durunca Trilye 'yi dolaşmaya başladık. 
Trilye 'nin diğer adı Zeytin Bağı. Adından anlaşılacağı üzere burada ki halkın geçim kaynağı zeytincilik. Sahilde , cadde üzerinde ve hatta evlerinin camların da dahi zeytin ve zeytinden yapılma ürünler bulabilirsiniz. 

Arkasına dağları alan , Deniz'i boydan boya kendine gezinti alanı yapan Trilye halkı mutlu mesut bir halde yaşıyorlar. İstanbul 'un aksi ınsanlarından sonra onlar benim için define insanlar :) 

2 katlı , mini mini evlerin birçoğu yıkık dökük. Aralarda yenilenmiş bakımlı evler hayranlık uyandırıyor. Ana cadde harici geniş sokak yok. Sokakların hepsi daracık ve her sokakta yokuş sizleri bekliyor. 

Ve Trilye 'den manzaralar. 

















Ve güzel bir Trilye gününe hoşçakal diyerek ayrılıyoruz. Nesli ile karar verdik bir de yazın gelmeliyiz buralara. Gerçi ben sonbaharı daha çok severim !! 


Trilye 'ye hoşçakal diyerek Nesli 'nin teyze ile bayramlaşmaya gidiyoruz. Akşam yemeğimizi de aradan çıkartıp , muhteşem manzara eşliğinde gecenin tadını çıkartıyoruz. 



Türk kahvelerimiz bir kez daha bize eşlik ederken sohbete devam. 

Sizlerde şimdilik hoşçakalın !!! 
Xoxo !!



































17 Ekim 2013 Perşembe

Mudanya 1. Gün


Kabataş 'dan binilen Nilüfer Hatun isimli deniz otobüsü ile saat 15:00 'de nesli ile Mudanya yoluna çıkılır. Tabii yağmurlu , fırtınalı ve bol dalgalı yolculuk çok sesli koro halinde çıkan muhteşem tınılar eşliğinde zar zor tamamlanır !! 







Ah !! Lütfen ojelerimiz de ayrı bir olay :)


Ve iner inmez kendimize gelmek için 1 çay molası !! Çayın rengi muhteşem.  


Biz barkodlu yolculardık !!!


Ve merhaba Mudanya. Çayımızı içtikten sonra hemen neslilerin evine gittik. Yanımızda ki fazla eşyaları bırakıp hemen kendimizi yeniden Mudanya sokaklarına attık :) 




Sahil boyunca Cafe ve Balık Restaurantları arasında seçim yapmak , kafa karıştırıcı olabilir. Ama biz köfteli pide yemek istediğimizden restaurant seçimimiz belliydi. Güleryüzlü sıcacık bir karşılama ile masamıza oturduk ve hemen siparişlerimizi verdik.Yağmurlu ve serin bir hava olduğundan içerde oturmak tercihimiz olmak zorunda :) Başlangıç olarak az mercimek çorbası ve tabii ki ardından köfteli pide. (Köfteli pide , İskender 'in köftelisi) inanılmaz lezzetliydi , bol tereyağlı olduğunu belirtmeliyim :) Garsonların güleryüzlü halleri , işletme sahibinin her masaya uğrayıp hal hatır sorması ve bayramlaşması yemekleri ayrı bir lezzetli kılıyor. Yemek sonrası ikram edilen Türk kahvesi , usulca yağan yağmur altında yudumlanarak , yemek faslı güzelce sonlandırılır. (Fiyatlar konusun da endişeniz olmasın )


Eve doğru sahil boyunca geri dönerken bir Cafe 'de mola verilir :) Nesli hafiften üşüttüğü için bir adaçayı sipariş eder. Bende kendime bir Irish Coffee söyledim. Yine güleryüzlü sıcacık bir garson!!
Ve siparişlerimiz gelir. Nesli 'nin ada çayı muhteşem !! Doğal adaçayı ve yanında ikram edilen "bal" 


Ve bu da benim kahve'm !


Burası ufak bir Cafe olmasına rağmen geniş soğuk - sıcak içeçek menüsü sizlere sunuyor. Sabah 09:00 itibari ile kahvaltı Servisi'ne başlıyorlarmış. Gelirseniz buraya mutlaka uğrayın. Hele kısık sesle çaldıkları nostaljik müzikler ayrı bir keyif.  "Coffee Shot"


1. Gün eve varış ile noktalanır :) 

TV açma çalışmalarımız , o arada kabak tatlısı ile içilen kahvelerimiz , Ocakta demlenen çayımız yani gün bize hala devam ediyor :))) xoxo !!!





























Nesli ile 2 günlük Mudanya !!!

Birazdan yola çıkıyoruz ve 2 günlük maceramız başlıyor !! Istanbul 'un kalabalığından uzak , sakince eğlenecez ;)) sakinlik ve biz muhteşemlik !!! 
Bayramda istanbul boşaldı diyen arkadaşlara da selam olsun ! Köprü trafiğinden bir haberdar bebek , Trabya dolaylarını istanbul sanıyorlar !!! 
Her neyse Mudanya fotoğrafları birkaç güne gelir. Xoxo !

16 Ekim 2013 Çarşamba

İlk yazı ya da ilk saçmalama !

2014 Ağustos bekle beni Kore !!

Çok sevgili Kore Kültür Merkezi 'nin bana çok ama çok büyük armağanı ! 2014 Hallyu Tour kapsamın da Kore 'ye gidiyorum ! 1 hafta deliler gibi gezeceğim , uykusuz kalacam her dakikayı yaşayacağım !!! hahaha eminim ki 2000 ne yakın fotoğraf ile dönerim , belki de daha fazla !!! Tabii her anını sizde yaşayacaksınız !! Ne içtim , ne yedim , neler gördüm !! Hangi oppa 'nın peşinden çığlık attım hehe...
 Blog aç aç diye başımın etini yiyen çok sevgili kadim dostum Sarven !!! Senin yüzünden açtım burayı , üşenir yazamazsam oturur sen yazarsın !!! Yok fotoğraf yükle , yok onu da yaz yok bunu da yaz !! Üşengeçimdir her zaman yazamam her zaman fotoğraf yükleyemem baskı yapmayın bana !!! Sarven 'e yapın hehehe...
Anlatacak aslında çok şey var !! İspanya takıntım ! Kore takıntım ! Müzik ile uçuşa geçişlerim ! Kitapların dünyasın da kaybolmam !! Kendi dünyamı yaratmam !!! Ve kimi zaman tek başıma saatlerce Taksim-İstiklal caddesinde dolanmam !! 
Bir Taksim aşığı olarak , en rahat olduğum yer İstiklal caddesin de dolandığım anlar.Kulaklığımı takip , meydan dan tünele , tünelden meydana saatlerce yürüdüğüm anlar.Hür ve sadece ben!! o anları da belki birgün size de yaşatırım : )
Bir blog ' da neler yazılmalı , neler paylaşılmalı , nelerden bahsedilmeli bilmiyorum ! Bilmekte istemiyorum !!! Canınız isterse okursunuz , istemez ise okumazsınız.Ben ve hayal dünyam neler yaşatacak size inanın bilmiyorum !! Sadece , başladım hadi bakalım !
xoxo !!