İçimden geldi yazmak istedim.Başka bir neden yok.
"Bir kahve içelim mi ?" Ne kadar basit ve kuvvetsiz bir cümle.Aslında altında yatanlar belki de dünyanın en güçlü hisleri bana göre.
Kahve ucuzdur , basittir.Bakma şimdi marka oldu , yabancı kahveler girdi dünyamıza da pahalı oldu , gösteriş malzemesi oldu.Aslında ucuzdur kahve ve hani derler ya "40 yıl hatırı vardır" diye.Bahanedir aslında o ucuz kahve.Amaç ,can sıkıntısını gidermektir.Ya da dostunun endişelerini dinlemektir.Hele ki bugünler de hayat mücadelesinde ara vermektir 1 kahve içmek.Canım sıkılır 2 muhabbet olsun gülelim isterim o yüzden derim hep "hadi gelde bir kahve içelim" ya da özlemişimdir ya da hissetmişimdir dostumun dertleşmeye ihtiyacı olduğunu.En uzakta ki dostuma bile "birgün geldiğinde kahve içelim" derim.O yüzdendir "40 yıl hatırı " olmasının.Kahve 'nin yanında ki muhabbet yoktur hiçbir şeyde.Ne rakı masasında , ne çay sohbetlerinde.Kahve bir başkadır.Önce havadan sudan , sonra memleket meselelerinden bahsedersin.Sonra biran gelir anlatmaya başlarsın ruhunu , yaşadıklarını.Kısa ve özdür ama seni rahatlatır.Ve kahve bittiğinde hadi kalkalım derken bir gülümseme ile ayrılırsın kahve'ni paylaştığınla.Ne vatanı kurtarırsın , ne meseleleri çözersin.Sana bir kahve zamanının verdiği , bir dostla geçirilen güzel bir zamandır ve anlarsın ki "yalnız değilsin".
Belki birgün "1 kahve" içeriz sevgili Nejat.