Durakta minibüs beklerken :)
Mudanya'dan Trilye ( Zeytin Bağı) yaklaşık 20 dakika sürüyor. Bir tarafınız deniz , bir tarafınız dağ ! Tamamen doğanın içersinde yol alıyorsunuz.
Karnımız aç olduğundan hiçbir şeyi gözümüz görmez halde direk sahile indik. Bize eşlik eden çok sevimli dostlarımız vardı :)
Nesli 'nin daha önceden ailesi ile gelmiş olduğu Cafe 'ye oturduk. Ve mis gibi gözlemelerimizi sipariş ettik. Çiğ Börek'siz olmaz !!
Güzelce karnımızı doyurduk. Biz karnımızı doyururken bize eşlik eden Poyraz isimli dostumuza da ziyafet çektirdik :)
Hava bol yağışlı olduğundan biraz daha oyalanmaya karar verdik. Türk kahvelerimiz eşliğinde koyu bir sohbete daldık. Yağmur durunca Trilye 'yi dolaşmaya başladık.
Trilye 'nin diğer adı Zeytin Bağı. Adından anlaşılacağı üzere burada ki halkın geçim kaynağı zeytincilik. Sahilde , cadde üzerinde ve hatta evlerinin camların da dahi zeytin ve zeytinden yapılma ürünler bulabilirsiniz.
Arkasına dağları alan , Deniz'i boydan boya kendine gezinti alanı yapan Trilye halkı mutlu mesut bir halde yaşıyorlar. İstanbul 'un aksi ınsanlarından sonra onlar benim için define insanlar :)
2 katlı , mini mini evlerin birçoğu yıkık dökük. Aralarda yenilenmiş bakımlı evler hayranlık uyandırıyor. Ana cadde harici geniş sokak yok. Sokakların hepsi daracık ve her sokakta yokuş sizleri bekliyor.
Ve Trilye 'den manzaralar.
Ve güzel bir Trilye gününe hoşçakal diyerek ayrılıyoruz. Nesli ile karar verdik bir de yazın gelmeliyiz buralara. Gerçi ben sonbaharı daha çok severim !!
Trilye 'ye hoşçakal diyerek Nesli 'nin teyze ile bayramlaşmaya gidiyoruz. Akşam yemeğimizi de aradan çıkartıp , muhteşem manzara eşliğinde gecenin tadını çıkartıyoruz.
Türk kahvelerimiz bir kez daha bize eşlik ederken sohbete devam.
Sizlerde şimdilik hoşçakalın !!!
Xoxo !!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder